27 Ekim 2014 Pazartesi

The Piyanist

film,sinema,dram

İşte beni izlerken derinden etkileyen ve hüzünlendiren gerçek bir yaşanmışlık hikayesi. Kesinlikle izlemelisiniz. 



Piyanist
Piyanist Orijinal Fragman

Leydi Di

diananın hayatı,film,sinema

Bu filmi izledikten sonra Leydi Di'nin yaşamını, karakterini ve gerçek aslını tam anlamıyla bilmediğimi yanıldığımı anladım. Filmde Diana'nın şüpheli ölümüne dair devlet ya da kraliyet etkisine hiç değinilmemiş. Dr. Hasnat ile olan aşkı yansıtılmış, izlemenizi öneririm filmden sonra hüzünlenmemek imkansız...


Diana
Diana Orijinal Fragman (2)

26 Ekim 2014 Pazar

Sona Doğru Filmi - Robert Redford

film,sinema,okyanus,öneri

Robert Redford' un Sona Doğru isimli filmini eşim ve ben adeta nefesimizi tutarak izledik,kendimi filmin içinde ve orada hissettim, görsel efektler oyuncu performansı ve senaryo muhteşemdi. Bu film tam bir film kolik olarak artık hitlerim arasında yer alıyor...

Yaşlı bir adamın tek başına zeka ve cesaretiyle okyanusta kalma mücadelesi.

Film boyunca sadece bir kaç kelime dışında hiç diyalog yok ve bu şekilde bile film sürükleyiciliğini koruyor. Eğer izlemediyseniz mutlaka izlemenizi öneririm. :)


Sona Doğru
Sona Doğru Altyazılı Fragman

Ziya Şark Sofrası - Bahçeşehir

restoran,mekan,yemek,menü

Şark sofrasının Bahçeşehir Restoranı oldukça nezih ve huzurlu bir yer. Biz yazın gitmeyi tercih ediyoruz, bahçe içinde masaları şık ve konforlu, masalar çimenlerin üzerinde kurulu ve Gölet parkına bakıyor:)
restoran,mekan,yemek,menü


Kebap denilince ilk akla gelen yer burası olmalı çünkü bu konuda başarılılar, servis aksamıyor ücreti çok yüksek değil, ailecek gidilebilir, özel günlerinizi burada kutlayabilirsiniz. 
on üzerinden sekiz puan verdiğim elit bir kebap restaurantı.
restoran,mekan,yemek,menü


25 Ekim 2014 Cumartesi

Doktor Söylerse İnanır mısın?

günlük,yaşam,anı,hikaye 
8 yıl öncesiydi, yoğun bir iş tempomun arasında sol gözüm kızarıp yaşarmaya başladı. Bu yoğunlukta bu rahatsızlıkta nereden çıktı, geçmiyor da e mecburen özel bir hastaneye randevu alıp gittim, (Hastane ismini belirtmiyorum ben onları Tanrıya havale ettim.)

Doktor göz muayenesini yaptı, sonrasında bir gariplik hissettim çünkü doktor odadan çıktı ve yanında kendisinden daha uzman bir doktorla yanıma geldi, bir kez de o muayene etti, bana bir şey söylemiyorlardı, kendi aralarında tıp terimleri ile konuşuyorlardı…

Durumumu öğrenmek istediğim de retinayı da görmek için göz anjiyosu yapılması gerektiğini söylediler, başka bir rahatsızlık bulgusuna rastladıklarını söylüyorlardı…
-Aman Allah'ım bu da ne, ne olabilir…

Hemen tüm tetkikler yapıldı ve korkuyla beklemeye başladım, sonuçlar belli oldu ve tekrar doktorun odasındaydım…

-Doktor: Filiz Hanım korkmayın sizde Makular Disrofi rahatsızlığınız olduğunu gördük, sağ gözünüzde ve sağ gözünüz yüzde altmış görüyor…

-Aman Allah'ım ne anlama geliyor bu,nasıl olur ben hiç hissetmedim ama, peki şimdi ne olacak ilerleyecek mi? ya tedavisi?


-Doktor: korkmayın Filiz Hanım rahatsızlığınız ilerlemeyecek, diğer gözünüze de geçmez, genetik bir rahatsızlık, maalesef tedavisi yok, yılda bir göz anjiyosu çektirin takip için.

İçim rahatlamıştı en azından rahatsızlığım ilerlemeyecekti ve ben sahip olduğum görme oranımla idare ediyordum farkında olmadan,

Hayatıma kaldığım yerden yani tempo ve enerjiyle devam ettim, nasılsa rahatsızlık ilerlemeyecek düşüncesiyle göz anjiyosu da çektirmedim.

Aradan yıllar geçti yaşamımda değişmeyen tek şey bana göre yoğun iş tempomdu…
Araba alma hayalim vardı ve sonunda almıştım, ailemle bir yere gittiğimde araçlara insanlara yakın mesafeden gittiği söyleyip beni uyardıklarında kabul etmiyordum…

Çok kez objelere eşyalara çarptığımda bunun anlamı ne kadar sakar olduğumdu, bir şeyi fark etmediğimde de bakar körüm diye kendime gülerdim…

Bir gün ansızın sol gözüme bir şey batmaya başladı ve hemen doktora gittim burası farklı bir hastaneydi, gözüme rüzgardan pas dokusu girmiş çıkarıldı ve önlem için bir-iki gün sol gözümün kapanması gerektiği söylendi.

Sol gözümü kapadıklarında sağ gözümle baktığım yerin merkezi noktasını görmediğimi fark ettim ve panikledim, baktığım noktada bir perde var yüzleri göremiyordum baktığım yerin etrafını yansımadan görüyordum ve hastaneden çıkamadım, eşim gelip aldı beni… 

O andan itibaren yaşamımda çok şey değişecekti, hemen bir araştırma hastanesine gittim, doktorun ilerlemeyecek demişti ilerlemiş bu nasıl olur…
Tetkikler yapıldı ve acı gerçek o zaman ortaya çıktıL
Rahatsızlığım Makular Disrofi değil, Maküler Disrofiymiş, ilerlemiş sağ gözüm yüzde bir sol gözümde yüzde kırk görüyormuş VE Retinitus Pigmentoza, o an kalakaldım bir şok ve doktorun gözümün içine baka baka söylediği – yavaşta olsa ilerleyecek ve maalesef tedavisi yok
günlük,yaşam,anı,hikaye


Hastane kapısında bir ağlama krizi geçirdim, iki yıl önceydi eşimle o zaman nişanlıydık, benden ayrılabileceğini söyledim çünkü ona bunu yaşatmaya hakkım yok diye düşündüm. Beni çok sevdiğini ve ne olursa olsun ömrümün sonuna kadar benimle olacağını ne gerekiyorsa yapacağını söyledi…

Yazım uzun oldu biraz,bir sonra ki yazımda bir umut arama çabamız ve durumumuzdan faydalanan umut tacirinden bahsedicem.

Yaşadıklarımı sizi üzmek için yazmadım ayrıca eşimle sevdiklerimle şu an biz çok iyiyiz hayata bakış açım değişti,amacım size feyz olsun durumum…



Çekim Yasası

evren,inanç,düşünce,meditasyon

Hayatıma yön veren Çekimi Yasasını Tiyatrocu Sevgili Betül Arım önerisiyle keşfettim, ilk kez bir araya gelmiştik tanıştık ve sohbete başladık.
Sohbete başlamadan önce fark ettiğim gözlerinde ki enerjiydi. Karşısında ki kişiye konuşmadan sadece baksa bile o enerjisini yansıtabilen  bir ruha sahip diye düşündüm.
Yaşam, hayaller ve ilişkiler üzerine konuştuk, özetle bana nasıl düşünmem gerektiğini söyledi. Evet,’’ her hangi bir şeyi çok istiyorsan önce gözlerini kapat, ne istiyorsun araba mı ev mi kendini o arabanın ya da evin içinde hayal et, görmeye çalış hissetmeye çalış,o anda yaşa o zamandaymış gibi’’…

Betül hanım kendisinin de öyle düşündüğünü söyledi, her düşüncemiz gerçeğe dönüşürmüş bu nedenle evrene olumlu düşünceler göndermeliyiz yani doğru şekilde düşünmeliyiz…
Çok etkilenmiştim ve hemen araştırmaya başladım çekim yasası ile ilgili Nil Gün’ün cd’lerini ve kitaplarını aldım ve yaşamıma uygulamaya başladım.

Bu arada Betül Hanım ikinci kez bir araya gelişimiz de bana meditasyon cd ve Tango ve Hayat içerikli Marul isimli bir kitabı içine güzel bir mesaj yazarak hediye getirmiş, çok mutlu oldum, çok saygıdeğer bir insan onu sevmemek imkansız…

İşte Çekim yasası kuralları
Her düşüncemiz bir enerjidir, olumlu ya da olumsuz beynimizden geçen her bir düşünceye Afirmasyon denir. Bizler her an evrene enerji yayıyoruz.
An be an yaydığımız bu enerji, tüm arzularımızı veya korkularımızı tezahür ettirme kabiliyetine sahiptir.
Enerjiler düşüncelerimizi gerçeğe dönüştürür.
Düşüncelerin gücüyle, yaşantımızda kendimiz ve başkası için ne düşünüyorsak onu kendimize çekeriz.
Çekim yasasına göre düşünceleriniz gerçekleşmek zorundadır.
Genellikle enerjilerin kendi istekleri ya da bilinçleri olmadığı için, nereye gönderilirse oraya giderler.
Yani özetle, neyi düşünür ya da neye odaklanırsanız, onu elde edersiniz.  

Eğer bir durumdan, bir insandan,  başınıza gelen bir olaydan hoşlanmıyor, sürekli yakınıyor veya yargılıyorsanız bu durumları hızla kendinize çekersiniz.
Ya da olaylara pozitif yaklaşıyor, her durum karşısında pozitif bakış açınızı koruyabiliyorsanız, pozitif ve bizi mutlu eden durumları daha çok kendinize çekersiniz.
Kısacası düşünce tarlanıza ne ekerseniz, onu biçersiniz.
Düşüncelerinizi değiştirirseniz, hayatınızın kalitesi de değişir.
Ben düşüne şeklimi değiştirdim ve hayatım şimdi daha güzel geçiyor.
Bana göre olayların veya durumların kendi başına bir anlamı yoktur bizler o duruma anlam yükleriz ve şekillendiririz, her durum her kişide farklı yol alır bu nedenle…
Yıllarca negatif düşüncenin ve egonun esiri olmuş bir insan için birden bire pozitif bakış açısı kazanmak kolay olmayabilir ama imkansız da değil.
Günlük konuşma dilimizi değiştirmek işe başlayabiliriz.
Özetlersek, bilinçaltımız –me ve –ma eklerini tanımaz.  Bu yüzden mesela;
Hastalanmak istemiyorum yerine,
Ben her zaman çok sağlıklıyım.
Mutsuz olmak istemiyorum yerine,
Ben her zaman çok huzurlu ve mutluyum.  
Başarısız olmaktan korkuyorum yerine,
Ben her zaman çalışkan ve başarılıyım.
Parasız kalmaktan korkuyorum yerine,
Ben her zaman bolluk bereket içinde yaşıyorum.
Demek ve bunları alışkanlık haline getirmek çok önemlidir, ben beynimden geçen beğenmediğim ya da istemeden telaffuz ettiğim bir cümle ya da düşünce olursa iptal iptal diyorumJ
En az günlük konuşma dilimizi değiştirmemiz kadar önemli başka bir şey daha var ki, yaşam enerjimizi yükseltmek.  Her güne ayrı bir heyecan, mutluluk ve coşkuyla başlamak, içimizin kıpır kıpır olmasını sağlayabilmemiz gerekir.
Bunun için hayatımızda sevgi ve şükran duygularına bolca yer vermeliyiz.
Yaşadıklarımıza bolca şükretmeliyiz. Şükür mutlu olabilmek için en güçlü sihirlerden biridir.
Bilinçaltı düzeydeki korkularımız da çekim yasasını doğru kullanmamızı engeller, korkularınızın üzerine gidin korkular sizi değil siz onu yönetin…



24 Ekim 2014 Cuma

Moda Deniz Kulübü

moda,düğün mekanı,mekan

Moda Deniz Kulübüne eşimin yakın akrabasının düğün daveti üzerine gittik, daha otoparka girerken ilk düşündüğüm mekânın konumunun güzel yerde olduğuydu.

İçeri girdik, merdivenlerden indiğimiz de görevli bir bayan ismimizi sorup oturacağımız masa numaramızı verdi.

Deniz kenarında ve huzur veren bir yer, önce bahçe de kokteyl gerçekleşti sonra nikâh için gelin ve damat müzik eşliğinde merdivenlerden alkışlarımızla indiler J



Nikah bahçede gerçekleşti, kayınpederim nikah şahidiydi, bir ömür mutlu olsunlar çok tatlıydılar J

Düğün profesyonelce organize bir şekilde ilerliyordu ve nikâh sonrası iç mekana geçildi.
Çalışanlar çok kibardı isteğiniz hemen yerine geliyordu, bu mekân düğün için ideal bir yer, benim düğünüm Taksim Hill Otelde gerçekleşti ayrıca (önericem düğün mekanımı) bu mekanı görünce kıskandım J Sadece yemekleri çok lezzetli bulamadım benim düğün menüm oldukça lezzetliydi…

Gelin ve damat dans dersi almışlar, danslarını hayranlıkla izledik, Kulübün müzikleri özenle seçilmiş solistin sesine de hayran kaldık…



Biz yemek yerken gelin ve damat tek tek masaları dolaşıp hoş geldiniz deyip resim çektirdiler.



Yemek menüsünde sıcaklar sıcak soğuklarda soğuktu, özenle süslenmişti tabaklar, tek sıkıntım oturma alanlarının oldukça loş olmasıydı çünkü ben az gördüğüm için yemekte zorlandım L



Yaz düğünleri için bu mekanı tek geçerim, ekip eğitimli ve oldukça profesyoneller, hiçbir problem çıkmasına izin vermiyorlar. Bu mekana tam puan veriyorumJ

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...